Katın (Katyn) Katliamı ve Üretilen Yalanların Çürütülmesi

sovietimages

  Bu yazımda anti-komünist koronun bugün hala sık sık başvurduğu yalanlardan biri olan Katın katliamı üzerinde duracağım. Yalanın çıkış noktasını, kimler tarafından piyasaya sürüldüğünü ve ne amaçla ortaya atıldığını tek tek inceleyeceğiz.

  Katın katliamı; 1943 yılının Nisan ayında Nazi Almanyası’nın propaganda bakanı Goebbels tarafından medyaya sürülen, 1940 yılında Smolensk kentinin yakınlarında bulunan Katın ormanında 12 bin Polonyalı subayın Sovyetler tarafından kurşuna dizilmesi iddiasıdır. Tabii konu Sovyetler olunca ölüm sayıları her zamanki gibi abartılmış ve bu sayı bugün katlanarak 22 bini bulmuştur.

  Öncelikli olarak Katın katliamının Goebbels tarafından bilinçli bir şekilde medyaya sürüldüğü tarihe bir bakmamız gerekiyor. 1943 yılının Nisan ayı.. Nazilerin savaşın dönüm noktası olan ve tarihe en kanlı muharebe olarak geçen Stalingrad Muharebesi’nde bozguna uğramasının tam 2 ay sonrası. Artık ilerleyiş son bulmuş, mevzu geride kalanları korumak olmuş, Sovyetleri zor duruma düşürecek ve anti-faşist koalisyonu bozacak bir yalan ihtiyacı doğmuştur. İşte Katın olayının ortaya atılmasının altında da bu ihtiyaç yatıyordu. Nazilerin Berlin’e kadar kovalandığı bu süreçte hem dünya kamuoyunun algısını değiştirmek, hem Sovyetlerin Avrupa’ya olan ilerleyişini engellemek, hem de Polonya halkını Sovyetlere karşı kışkırtmak amaçlanmıştır. Nazilerin Avrupa’da sosyalizmin yayılmasını engellemek için verdiği bu yalanlara dayalı mücadelede yine başı Goebbels çekmiş ve Londra’daki Polonyalı milliyetçiler, anti-komünist ünlerine yakışır bir biçimde Goebbels propagandasının üzerine atlamışlardır.

Katın (Katyn) Katliamı ve Üretilen Yalanların Çürütülmesi 1
Nazi Propaganda Bakanı Joseph Goebbels

 

  Almanların bulduğu mezarlıklarda incelemede bulunmak üzere, Gestapo (Nazi Gizli Polis Teşkilatı) kontrolünde uluslararası komisyonlar kurulmuştur. Ancak Naziler bütün hazırlıklarına karşın inandırıcı olmakta zorlanmışlardır. İngiltere’nin başbakanı W. Churchill, Goebbels’in önerisi olan, Nazi Almanyası’nın denetimindeki Kızıl Haç Komisyonu’na olayı araştırması için izin verilmesi üzerine Stalin’e yazdığı mektupta şunları söylemiştir: “Böyle bir inceleme aldatmaca olabilir ve sonuçları provokasyon amaçlı bir terörü çıkarabilir. Bay Eden (İngiliz Dış İşleri Bakanı) bugün Bay Skorski (sürgündeki Polonya hükümetinin başkanı) ile buluşacak ve Nazilerin denetimindeki her incelemeden desteğin çekilmesi için ona olanaklar ölçüsünde baskı yapacaktır”.

  Peki işin aslı neydi? Katın katliamının altında yatan asıl gerçek neydi? Evet, gerçekten de Katın ormanında büyük bir katliam yaşanmıştı. Ama bu katliamın sorumlusu Sovyetler Birliği değil bu yalanı ortaya atan Nazilerin kendisiydi. 1939’dan sonra Batı Ukrayna’ya ve Batı Beyaz Rusya’ya giren Kızıl Ordu, Polonya ordusundan bir kısım askeri burada tutsak etmişti. Tarihe Molotov-Ribbentrop Paktı olarak geçen ve Naziler ile Sovyetler arasında imzalanan saldırmazlık antlaşması bugün hala tartışılan konuların başındadır. Bu antlaşma üzerinden Sovyetlere hiç durmadan saldıran anti-komünistler, savaş öncesi dönemde Sovyetlerin Hitler’e karşı başta İngiltere ve Fransa olmak üzere diğer Avrupa hükümetleriyle (Polonya hükümeti dahil) ittifak yapmak istemesini ve bu ittifak teklifinin her seferinde geri çevrildiğini görmez istemez. Ya da İngiltere ve Fransa’nın Münih Antlaşması’yla Çekoslovakya’nın Südet bölgesini Nazilere nasıl bıraktığını hayatta gündeme getirmezler. 1939 yılında Naziler Polonya’yı işgal etmiş, bu saldırı sonucunda Polonya devlet başkanı, hükümet ve başkomutan ülkeyi terk edip Romanya’ya sığınmışlardır. Daha sonra Fransa ve nihayet Londra’da sürgün hükümeti kurmuşlardır. Sovyet hükümeti ise Polonya’nın 1919-20’de işgal etmiş olduğu Belarus ve Ukrayna topraklarına girerek buradaki nüfusun Nazilerin egemenliğine girmesine engel olmuştur. Batısını Nazilerin işgal ettiği ülkenin doğusuna Sovyetler Birliği girmiş ve SSCB bu hareketiyle kendisine bir tampon bölge yaratmayı amaçlamıştır. Sovyetler Birliği’nin zaman kazanmayı amaçladığı bu saldırmazlık antlaşmasını Amerikalı profesör Grover Furr yazdığı makaleyle çok güzel incelemiştir. Alta kaynak olarak ekleyeceğim. Burada tutsak edilen Polonyalı askerlerden er olanlar serbest bırakılmış, rütbeli olanlar ise tutsak edilmeye devam edilmiştir. 1941 yılında Nazilerin Sovyetler Birliği’ni işgal etmesiyle birlikte bu subaylar o bölgedeki yerel Sovyet halkı gibi tutuklanmış ve katliama maruz kalmıştır.

  16 ve 19 Nisan 1943 tarihli Pravda, Katın gerçeğini şöyle açıklamaktaydı:

  “Goebbels tarzı yalana dayalı kirli propagandada üzerinde durulan, sözüm ona 1940 ilkbaharında Smolensk çevresinde yapılan kitlesel kurşuna dizmelerin, Sovyet organları aracılığıyla gerçekleştirildiği rezil ve çamur atma biçimindeki iddiaları, son dönemlerde özellikle yaygınlaştırıldı. Alman açıklamalarına karşı gerçek şu ki, 1941 yılında Smolensk bölgesinin batı çevresi Nazilerin saldırısına uğramış, Smolensk halkı ile birlikte birçok Sovyet vatandaşı ve Polonyalı savaş tutsağı, Alman cellatların ellerine düşmüştür. Bu insanlar yapı işlerinde çalıştırılmış ve sonradan Alman işgalinin trajik sonuçları ile karşılaşmışlardır. Tabii ki bu, işlenen yüzlerce katliamın ilki değildir; aynı senaryo 1941 yılında Lvov’da da ‘bolşevik terörün kurbanları’ olarak sahneye konuldu. Ama yüzlerce tanık bu Alman yalanını açığa çıkararak teşhir etti.”

  SSCB, bu yalanın ortaya atıldığı 1943 yılının Nisan ayından 5 ay sonra Ağustos 1943’te Smolensk’i Nazilerden kurtarmıştır. Sovyet hükümeti, bölgenin kurtarılmasıyla birlikte hızlı bir şekilde olayı detaylı bir şekilde incelemeyi amaçlayan özel bir komisyon örgütlemiştir. Bu komisyonun başkanı, Kızıl Ordu’da askerî hekim ve operatör olarak görev yapan Burdenko idi.

Katın (Katyn) Katliamı ve Üretilen Yalanların Çürütülmesi 2
Nikolay Burdenko

 

  Komisyonun yaptığı inceleme, Ocak 1944’te tamamlanıp halkla paylaşılmıştır. Yüzden fazla şahidin ifadesi, kanıt niteliğinde pek çok materyal gün yüzüne çıkartılmıştır. Tanıkların ifadeleri ayrıntılı bir biçimde alta ekleyeceğim kaynakta yazılı. Katın mezarlarından çıkarılmış 925 cesedin 75 doktor tarafından yapılmış otopsisine dayanarak, cesetlerde bulunan kanıtlar ve tanıklardan toplanan ifadeler sonucunda katliamın 1941 yılı sonbaharında gerçekleştiği (Naziler Sovyetleri işgal ettikten sonra) ve Polonyalı subayları öldürmek için kullanılan yöntemlerin Nazi kuvvetleri tarafından Sovyet işgali sırasında kullanılanlarla aynı olduğu belirtilmiştir.

  1945 yılının Ekim ayında savaşın bitmesiyle birlikte savaş suçlarını incelemek adına Amerika, İngiltere, Fransa ve Sovyetler Birliği tarafından bir mahkeme heyeti oluşturulmuştur. Tarihe Nürnberg Duruşmaları olarak geçen ve üst düzey Nazi yetkililerinin yargılandığı bu mahkemede Sovyetler Birliği tarafından Katın katliamının incelenmesi adına bir komisyon kurulmuştur. Yapılan yeni araştırmalar sonucunda, Polonyalı subayların Alman Gecko tabancalarıyla kurşuna dizildikleri anlaşılırken, öldürülme tarihlerinin de faşistlerin ileri sürdüğü gibi 1940 değil, 1941 sonbaharı olduğu bir kez daha ortaya çıkarılmıştır. Nürnberg mahkemelerindeki bu bulgular İngiliz hakimleri tarafından da doğrulanmıştır.

Katın (Katyn) Katliamı ve Üretilen Yalanların Çürütülmesi 3
Nürnberg Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi

 

  Çoğu kişinin inanmadığı ve soğuk savaş döneminde politik amaçlar doğrultusunda ABD emperyalizmi tarafından tekrar gündeme getirilen Katın katliamı özünde bir Gestapo palavrasıdır. Polonyalı subaylar Gestapo tarafından öldürülmüş ama katliamın sorumlusu Sovyetler Birliği olarak gösterilmiştir.

  Son olarak da SSCB’yi çözülüşe götüren Gorbaçov – Yakovlev – Yeltsin ihanet çetesi tarafından 1980’li yılların sonunda bazı sahte belgeler ortaya çıkarılmıştır:

Katın (Katyn) Katliamı ve Üretilen Yalanların Çürütülmesi 4
Katın katliamının Stalin imzası taşıyan sahte belgesi

  O dönemin İçişleri Halk Komiseri Beriya tarafından Stalin’e sunulan ve Stalin imzası taşıyan daktilo metninde Ukrayna ve Belarus ifadeleri geçerken marjindeki el yazısı “Ukrayna SSC, Belarus SSC diye yazılırdı” diyor. Metinde “karşıdevrimci” (kontrrevolyutsionnıy) sözcüğü “k-r” şeklinde kısaltılmış, marjinal notta ise “NKVD k-r diye yazmazdı” diyor! Yani bir uzman tarafından düzeltildiği çok açık. Rus araştırmacı Yuriy Muhin bu sahtekarların bütün belgelerini ve argümanlarını çürüten 762 sayfalık bir kitap (Antirossiyskaya Podlost, Moskova, 2003) yazmış bulunuyor.

  Rus Komünist Partisi’den (KPRF) Güvenlik Bakanlığı üyesi Viktor İlyuhin, 24 Kasım 2010 tarihinde Duma’ya sunduğu soru önergesinde Katın’e dair birincil derecede önemli dokümanların sahte olduğunu duyurmuş ve gerçeğin ortaya çıkartılmasını istemiştir. Önceden zaten sayfa numaraları, kullanılan damga ve mürekkep cinsi, kağıt, imza gibi teknik detayların orijinal belgelerle uyuşmadığı ortaya çıkmıştır. Bunlara ek olarak İlyuhin kendisiyle irtibata geçen bir itirafçıdan bahsetmiştir. İtirafçı, Gorbaçov zamanında özel olarak sahte doküman yaratmak için kurulan resmi çalışma gruplarında bulunmuştur ve Katın’deki tutsakların infaz kararına dair belgenin bizzat kendi içinde bulunduğu grup tarafından üretildiğini söylemiştir.

  Yazımı sonlandırmadan önce bazı noktaları vurgulamadan geçmeyelim. ABD emperyalizminin bu yalanı tekrardan piyasaya sürmesinin ve bugünkü burjuva medyası tarafından sürekli bir biçimde karşımıza çıkarılmasının altında burjuvazinin sosyalizmle faşizmi eşitlemek istemesi ve kitlelere sosyalizmin kötü bir sistem olduğunu empoze etme çabası yatıyor. Ama bu uğraşlarının boşuna olduğunu bir kez daha hatırlatalım onlara..

Kaynak:

  • https://haber.sol.org.tr/yazarlar/kivilcim-cagla/polonya-fasizmi-ve-katin-fabrikasyonu-18909 (Candan Badem’in yazısı)
  • https://kerman80.wordpress.com/2015/01/17/camur-atmak-asli-gorevleridir/ (Komisyondaki tanıkların ifadelerini içeren yazı)
  • https://yenihayat.de/2010/12/13/bermuda-seytan-ucgeni%e2%80%99ndeki-rusya/
  • https://en.wikipedia.org/wiki/Nikolay_Burdenko
  • https://msuweb.montclair.edu/~furrg/research/gfon39pactpnews07.html (Grover Furr’un Molotov-Ribbentrop Paktı ile ilgili İngilizce makalesi)
  • “Stalin Üzerine Gerçekler”, Alman Komünist Partisi (M-L), Çeviri : Ümit Koşan, Yediveren Yayınları, İstanbul, 2002, s. 139 – 154.

One thought on “Katın (Katyn) Katliamı ve Üretilen Yalanların Çürütülmesi

  1. Sovyetler daha sonra katliamın Sralin’in emri ile yapıldığını kabul ettiler.Original belgeleri Polonya hükümetine verdiler.Özür dilediler.
    Boş yere bu katliamı yaptılar.Insanlık dışı bir katliam.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Translate »