Sovyetler Birliği’nde Yaşayan Kürtlerin Tarihi
Kızıl Kürdistan ya da Kürdistan Uyezdi/Okrug, Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ve Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti arasında kalan ve Azerbaycan SSC’ye bağlı otonom bir bölgesel yönetim olarak tarif edebiliriz. Bu yönetim sayesinde, göçebe hayat süren Kafkasya Kürtleri yerleşik hayata geçmiş, modern tarımda, sanatta, sinemada, edebiyatta, anadilde eğitimde ve siyasette büyük ilerlemeler sağlamıştır. Bu ilerici adımlar Kürt tarihi için büyük önem arz eden gelişmelerdi. Bu gelişmelerden bazı bilindik olanları örneklendirecek olursak;
- Şemo-Marogulov Alfabesi – İlk Kürtçe Latin alfabe
- Riya Teze – Latin alfabesi ile çıkarılan ilk Kürtçe gazete
- İlk Kürt filmi Zare
- İlk kadın dengbej Sûsika Simo
- İlk Kürtçe roman Kürt Çoban (Erebê Şemo)
- İlk Kürtçe radyo Erivan radyosu
“Lenin-Stalin’in milli siyasetinin sayesinde Sovyetler Birliği’ndeki Kürtler kültür, iktisadi ve siyasi cihetten süratle gelişmektedir. Sovyet Kürtlerinin kendi okulları, pedagojik teknikomları, gazeteleri, mecmuaları ve milli askeri kıtaları vardır.” (Moskova, 1937, N 35, s. 532, aktaran Mehmet Bayrak, Kürdoloji Belgeleri, Özge Yayınları, sayfa 355)
Bu alıntıyı yukarıdaki örnekler doğrulayıcı niteliktedir. Diğer yandan bu gelişmeler haricinde anadilde eğitim seferberliğiyle beraber Azerbaycan SSC’sinde, Ermenistan SSC’sinde, Gürcistan SSC’sinde bir çok Kürt okulları veya sınıfları açılmıştır. Ancak Kürtler yalnızca Kafkasya’da değil Sovyetler Birliği’nin bir çok yerinde de dağınık şekilde yaşıyorlardı, kentleşme yerine göçebe hayat sürüyorlardı ve çok farklı coğrafyalara göç edebiliyorlardı. Belirli bir bölgede toplu bir şekilde yaşamamalarından dolayı bölgedeki Kürt nüfusu oldukça azdı. Buna karşı çıkıp Kürtlerin nüfusunu 100 bin, 200 bin hatta 500 bin olarak belirten çok güvenli olmayan kaynaklar ya da asılsız iddialar vardır. Nüfus için bilgi edinebileceğimiz güvenilir kaynak olarak Büyük Sovyet Ansiklopedisi’ndeki verileri gösterebiliriz:
“SSCB’de 80 bin kadar Kürt vardır. Başlıca kitlesi Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyet’inde (Sovyet Kürtleri’nin yarısından fazlası) ve Ermeni Sovyet Sosyalist Cumhuriyet’inde bulunmaktadır.” (Aktaran Mehmet Bayrak, Kürdoloji Belgeleri, Özge Yayınları, sayfa 355)
Nüfusun çok gösterilmesinin ardında tabii ki bir takım karşı devrimci çıkar vardır. Nüfusun tamamının Sovyet Kürdistanı bölgesinde olmamasına rağmen genel nüfusu yüksek ifade ederek Sovyet Kürtlerinin asimilasyona ve katliama uğratıldığı iddiasını güçlendirmeye çalışmaktadırlar. Bir diğer yalanları ise Sovyet Kürtlerinin halklar hapishanesinden kurtulup insanca yaşayabildiği sosyalizm koşullarında dahi mutlu olamadıklarıdır. Bu yalanlarının gerçeklik payı yalnızca Kürt ağalar için geçerlidir.
Kürtler Sürgün Edildi Mi?
En başta söylemek gerekir ki Sovyetler Birliğinin Ruslar dışında tüm halklara sürgün ve katliam politikası güttüğü yalanı sürekli olarak dillendiriliyor. Bunun arkasında anti-komünist ideolojilerin “çamur at izi kalsıncı” kara propagandaları vardır. Çünkü iddialarının hiçbir belge, kanıt ve dayanağı yoktur. “Lenin Kürtler için kısmen iyi şeyler yaptı ama Stalin canisi Kürtler’e katliam, sürgün politikaları güttü” algısını yaymaya çalışan kişilerin atladığı çok önemli detaylardan biri Ekim Devrimi öncesinden beri, Bolşeviklerin ulus sorunundaki siyasetinin, eylemlerinin mihenk taşının Stalin olduğu olgusudur. Milliyetler Halk Komiseri olarak görev yapmış ve unutulmaya, asimile olmaya yüz tutmuş bir kaç binlik milletlerin dahi umut ışığı olan Bolşeviklerin bu alandaki temsilcisi olmuştur. Yani Kürtler ya da herhangi bir ulus sürgün edilmedi. Tam tersi yönde Kürtler Sovyetler Birliğinde altın çağını yaşadı.
Sovyet Kürdistan’ı Neden Dağıldı?
SSCB’de yaşayan Kürtlerin zamanla Kürtçe yerine Rusça veya başka bir dil kullanması ilk göze çarpan olgulardan biridir. Zira Sovyetler Birliği toprakları kadim Kürt coğrafyasından epey uzaktaydı. Soğuk savaş döneminde ideoloji alanında geri düşmeye başlayan Sovyet sosyalizminin çözülüşe giden yolda pek çok başlıkta artık “argüman üretemiyor” oluşu ise çözülüşün en temel sebeplerinden biriydi. Bu durumu Özkan Öztaş “Sovyetler Birliğinde Kürt Sanatı” kitabında şöyle ifade ediyor:
“Sovyet sosyalizminin, insanlığın bu en ileri birikiminin sadece aksayan yönlerine odaklanmak ideolojik olarak bir tercihin sonucudur ve insanlığın bu en ileri birikimine alternatif oluşturacak ya da telafi sunacak bir önermeden de yoksundur.”
Tüm bunlara ek olarak Sovyetler Birliği’nde yaşayan Kürtler için detaylı bilgi edinmek isteyenler Filmatek’te çıkan Sovyet Kızıl Kürdistan belgeselini izleyebilirler: https://filmatek.net/film/sovyet-kurdistani-belgeseli-kizil-kurdistan/
Belgesel Özkan Öztaş’tan alınmıştır. Youtube’dan da izleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=XF9pu3b2oVI



